Maniler
Dere boyu gidelim
Koyun kuzu güdelim
Sennen beni görmüşler
İnkâr bayrım edelim
Koyunum var karaman
Gaybolursa araman
Ben bir reçber kızıyım
Şehirliye yaraman
Bostanlarda fasulye
Anam gitti gezmeye
Ben anamdan öğrendim
İnce boncuk çizmeyi
İki çeşme yan yana
Su içtim kana kana
Bana adresini ver
Mektup yazayım sana
Çaya indim taş buldum
Yüzüğüme kaş buldum
Neredeydin la sürgün
Yanıma yoldaş buldum
Buldu camiler ziyneti,
Canım bu ayın hürmeti,
Ey benim devletli sultanım,
Buldu saimler devleti,
Bu gece ay’ı gördüler,
Yüzlerin yere sürdüler,
Donandı kandiller ile,
Camiler ziynet buldular.
Güş et sâdâyı bu gece,
Et merhâbâyı bu gece,
Ey benim devletli, efendim.
Gördüler ay’ı bu gece.
Geldi mâh-ı Ramazanım,
Şad olup sevindi canım,
Ramazan-ı şerifimiz,
Mübarek olsun sultanım
Bu aya sultan ay derler,
Kaymak ile bal yerler,
Ezelden âdet kılınmış,
Bekçiye bahşiş verirler.
Bize geldik, size geldik,
İnci mercan dize geldik,
Başlar tacı iki gözüm,
Bahşişin almaya geldik.
Besmeleyle çıktım yola,
Selam verdim sağa sola,
A benim devletli beyim,
Vakti serif hayrola.
Şekerim var ezilecek,
Tülbentlerden süzülecek,
Daha söylerim amma,
Çok kapım var gezilecek.
Kara koyun kuzuludur,
Alnı ak yazılıdır,
Bekletmeyin komşularım,
İki dizim sızılıdır.
Yeni camii direk ister,
Söylemeye yürek ister,
Benim karnım toktur amma,
Arkadaşım börek ister.
Arif Nihat Asya
Bu günler geçmez ele,
Sağ olun güle güle,
Bayramda dargınlık yok,
Tutuşalım elele
Şüphemiz yok bir Hüda,
Yoluna canlar feda,
Bayrama geldik diye,
Eder müminler nida.
O yâr gözün,
Kim görmüş o yâr gözün,
Arslan gücünden düşse,
Karınca oyar gözün.
Altını sarraf bilir,
Dertliyi katip bilir,
Benim seni sevdiğimi,
Yalnız bir Allah bilir.
Hani bu kızın anası,
Önünde mumlar yanası,
Gelsin çağrın kız anası,
Kızı gelin oldu görsün.
Kızım kınan kutlu olsun,
Benle dilin datlı olsun,
Çağrın gelsin kızın anası,
Kızı gelin oldu görsün.
Ana başa taç imiş,
Her derde ilaç imiş,
Bir evlat pir olsa da,
Anaya muhtaç imiş.
Bahçalarda kereviz,
Yaprağın deleriz,
Bize Urfalı derler,
Gözelleri severiz.
Bahçalarda enzele,
benzim döndü gazele,
Ne yaman bi dert imiş,
Tutuldum bi güzele.
Bahçada sesiy aldım,
Eğildim fesiy aldım,
Eller ne derse desin,
Ben seni kesin aldım.
Bahçada has olaydım,
Başıyda fes olaydım,
Eğilip su alırken,
Eliyle tas olaydım.
Bahçe açtım nar içün,
Gül kopattım yar içün,
Anam beni sahladı,
Bir Urfalı yar içün.
Bağdayım,
Bahçe değil, bağdayım.
Ben feleğe neyledim,
Gezilmez bi bağdayım.
Kulaçladım altı suyu,
Kız anasının eski huyu,
Gel dizime de uyu,
Ağlar silinir, silinir ağlar.
Su içtim kana kana,
Sular akar ne yana,
Yüzün bir gün görmedim,
Bilmem gidem ne yana.
Toprağında taşında,
Benleri var kaşında,
Sen bahar içindesin,
Ben de ömrün kışında.
Çadır kurdum düzlere,
Tiken oldum gözlere,
Aha ben de gidiyem,
Urfa kalsın sizlere.
Gelin geldi evimize,
Şenlik kuruldu köyümüze,
Hoş geldin allı gelin,
Safa geldin pullu gelin.
Kara tavuk olmadın mı?
Dallara konmadın mı?
Şebek yüzlü kaynanam,
Sen gelin olmadın mı?
Elmalı’ya varayım,
Badem şeker alayım,
Sen gidersen git ağam,
Ben yarimle kalayım.
Elmalı baştan başa,
Sürmeli gözden kaşa,
Ötüyor keklik gibi,
Sekerek taştan taşa.
Ahşamlar oldu gene,
Çıralar yandı gene,
Ay üzlim, ceylan gözlim,
Aklıma düştü gene.
Ağlarım ağlar kimin,
Derdim var bağlar kimin,
Ciğerden yaralıyam,
Gezerem dağlar kimin.
Ağlama naçar ağlama,
Gündür geçer ağlama,
Bir kapıyı örten Mevlâm,
Bir gün açar ağlama.
Arıyem bala geldim,
Bülbülem dala geldim,
Başıy çevir bize bah,
Gör de ne hala geldim
Ahşamın arasın gör,
Aç sinem yarasın gör,
Benden siye fayda yoh,
Başıyın çarasın gör
Ağlama yar ağlama,
Kara yazma bağlama,
Giderem tez gelirem,
Ele göyil bağlama.
Söğüdün altı dere,
Bağrımda yara bere,
Yarim ordan savruldu,
Nasıl gideyim o yere
Oku güzel yaz yahşi
Kıştan olur yaz yahşi
Tut ki, ben yaman kulum
Sen deftere yaz yahşi
Kirazın alına bak,
Eğilmiş dalına bak,
Ölüyorum derdinden,
İnsafsız halime bak.
Bu gelen haralıdır,
Dağların maralıdır,
Eğil güzel bir görem
Yüreğim yaralıdır.
Ay dağlar bahri bahri,
Rüyamda gördüm yari,
Uyandım bulamadım yari
Ağladım zari zari
Maşrabamın kalayı,
Geçer kızlar alayı,
Allah aşkına söyle,
Var mı aşkın kolayı?
“Elif” gibi boyu yar,
Gözümün bebeği yar,
Mihnet ile kazandım,
Elimin emeği yar.
Dut ağacı burulur,
Su dibinde durulur,
Eller yarim dedikçe,
Benim boynum burulur.
Dertliyim dermanım yok,
Elimde fermanım yok,
Yükledim gam yükünü,
Çekmeğe dermanım yok
Altın tabak olaydım,
Yar önüne konaydım.
Yarim kaftanlar biçmiş,
Terzisi ben olaydım.
Altın yüzük filizi,
Kim bilir kalbimizi,
Kaynanamın dilleri,
Ayırdı ikimizi
Kırmızı gülden misin?
Sen beni bilmez misin?
Ben seni çok sevdim,
Gönlüme girmez misin?
Karpuz kestim kırmızı
Şu gelen kimin kızı
Gerdanında beni var
Sandım seher yıldızı
Kuru dere yamacı,
Şimdi gel kuracı,
Genç kızların gerdanı,
Hasta oğlan ilacı
Ateş yaktı geçti,
Hançer soktu geçti,
Derdimi dinlemeden,
Uzaktan baktı geçti
Dağların argunuyum,
Suların durgunuyum,
Ayıplamayın dostlarım,
Bir kızın vurgunuyum
Ata binen ağadır,
Altın yolu dağadır,
Salın sevdiğim salın
Bu türküler sanadır.
Aya bak, yıldıza bak
Suya giden kıza bak
Kız Mevlânı seversen
Dön yüzünü bize bak
Püresini çaldığım
Gecesinde kaldığım
Sen de gelin mi oldun
Gadasını aldığım
Tepsiye koydum ekşi
Yerime kurdum köşkü
Allah şükürler olsun
Adana bize geçti
Yayla gülü nedendir
Çiçeği kendindendir
Benim hep çektiklerim
Yarimin derdindendir
Çeceli boyanır mı?
Sevsem yar uyanır mı?
Sen orada ben burada
Buna can dayanır mı?
Karşıda harar durur
Zülfünü tarar durur
iki gönül bir olursa
Birbirini arar durur
Saç üstünde gözleme
Yalancıktan özleme
Ne muradın var ise
Sakın benden gizleme
Maydonoz demet demet
Yarimi aldı mehmet
Mehmet beni alırsa
Ne karışır hükümet
Karınca toplar darı
Bal yapar durmaz arı
Sen de bunlara bakıp
İbret alsana bari
Fintan giymiş beyazlı
Geziyor nazlı nazlı
Deyüs terzinin kızı
Beni etti marazlı
Ateş yanar olur kor
Düş görünce hayra yor
Sevda çekmek nasılmış
Sen onu çekene sor
Dere dere giderim
Mor koyunu güderim
Sultan benim olursa
Yaylalara giderim
Pembe güle benzersin
Beni her dem üzersin
Senin Allah’ın yokmu
Neden beni üzersin?
Altın yüzük çinçini
Öpem ağzın içi
Hoş geldin sefa geldin
Gönlümün güvercini
Kız adın Havva mıdır
Dertlere deva mıdır
Ben sevdim eller aldı
Allah’tan reva mıdır?
Pencereden bak ta gel
Altın saat tak ta gel
Hakikatli yar isen
Sular gibi ak ta gel
Kekliğim uçar gelir
Yurdundan kaçar gelir
Gönül koşar ardından
Dağları aşar gelir
Yazıya bostan ekerler
Hem ekerler hem biçerler
Gelin olacak kızın
Gözüne sürme çekerler
Kınayı getir ana
Parmağın batır ana
Bu gece misafirim
Yanında yatır ana
Çekmecenin kilidi
Üstünü güller bürüdü
Yarim orda ben burda
Cahil ömrüm çürüdü
Köprünün altı ırmak
Su gelir parmak parmak
Herkesin kârı değil
Al duvaklı kız almak
Ağaçta muzu gördüm
Kızlarda kuzu gördüm
Şükür olsun Mevla’ya
Sevdiğim kızı gördüm
Yemenin turalıdır
Kenarı oyalıdır
Dostlara haber verin
Sevdiğim buralıdır
Kemençemin üstüne
Yayı süreyim yayı
Seni almanın yarim
Hiç yok mudur kolayı?
Saçların kara yarim
Her sabah tara yarim
Tellerinin içinde
Gönlümü ara yarim
Kavunlar olmuş kelek
Yara geçmiyor dilek
Benim yarim çok güzel
Ya huridir ya melek
Karşıda meşelerde
Gülyağı şişelerde
Herkes aldı yarini
Ben kaldım köşelerde
Mersin’in portakalı
Pahalıdır pahalı
Böyle güzel görmedim
Ben anamdan doğalı
Cama cam eklenir mi
Camdan yar beklenir mi
Üç ay değil sevdiğim
Yirmi ay beklenir mi
Çarşıdan aldım elek
Sırtıma giydim yelek
Kalmadı şu gönlümde
Senden başka dilek
Su akar gümüş gibi
Yapraklar kamış gibi
Ben yarimi severim
Tufanda yemiş gibi
Bu çaya dalacağım,
Bir balık olacağım,
Yedi sene de kalsam,
Ben senin olacağım.
Aya bak, yıldıza bak,
Suya giden kıza bak,
Kız mevlânı seversen,
Dön yüzünü bize bak…
Yayla gülü nedendir
Çiçeği kendindendir.
Benim hep çektiklerim
Yarimin derdindendir.
Çeceli boyanır mı?
Sevsem yar uyanır mı?
Sen orada ben burarda
Buna can dayanır mı?
Fistan giymiş beyazlı
Geziyor nazlı nazlı
Deyüs teresin kızı
Beni ettin marazlı.
Mektup yazdım karadan
Dağlar kalksın aradan
Şu benim sevdiğimi
Kavuştursun yaradan.
Masa üstünde pekmez
Bu pekmez bana yetmez
Emelcik’in kızları
Davulsuz düğün etmez.
Maydanoz demet demet
Yarimi aldı Mehmet
Mehmet beni alırsa
Ne karışır hükümet
Pencereden bak ta gel
Altın saat tak ta gel
Hakikatli yar isen
Sular gibi ak ta gel
Yazıya bostan ekerler
Hem eker hem biçerler
Gelin olacak kızın
Gözüne sürme çekerler
Çekmecenin kilidi
Yüreğimde fer kalmadı
Daha yazacaktım
Mektupta yer kalmadı
Köprünün altı ırmak
Su gelir parmak parmak
Herkesin kârı değil
Al duvaklı kız almak
Yemenim turalıdır
Kenarı oyalıdır
Dostlara haber verin
Sevdiğim buralıdır
Kemençemin üstüne
Yayı süreyim yayı
Seni almanın yarim
Hiç kolayı yok mudur kolayı?
Saçların kara yarim
Her sabah tara yarim
Tellerinin içinde
Gönlümü ara yarim
Kavunlar olmuş kelek
Yara geçmiyor dilek
Benim yarim çok güzel
Ya huridir ya melek
A kara kız kara kız
Zülfünü tara kız
Gönül uçtu yuvadan
Perçemin de kara kız
Mersin’in portakalı
Pahalıdır pahalı
Böyle güzel görmedim
Ben anamdan doğalı
Cam cam eklenir mi
Camdan yar beklenir mi
Üç ay değil sevdiğim
Yirmi ay beklenir mi
Kara kara böcekler
Duvarı delecekler
Sevmediğim oğlana
Zorla mı verecekler
Eli bıçaklı oğlan
Fesi saçaklı oğlan
Kızlar seni beğenmez
Çavdar bacaklı oğlan
Harman kuyu kazdım
Yar okudu ben kazdım
Şu kızların derdinden
Bayıldım öle yazdım
Su akar gümüş gibi
Yapraklar kamış gibi
Ben yarimi severim
Tufanda yemiş gibi
Çarşıdan aldım elek
Sırtıma giydim yelek
Kalmadı şu gönüde
Senden başka bir dilek
Arabada buğdayım
Sereyim kurutayım
Senin gibi güzeli
Ben nasıl unutayım
Su gelir dere çağlar
Sesinden inler ağlar
İnsaf et güzel yarim
Halime eller ağlar
Karanfilin filizi
Kim bilir kalbimizi
Ufacık bir yel esti
Ayırdı ikimizi
Ağaçta hurma mısın?
Gergefte sırma mısın?
Sen orada ben burada
Ah çekip durmaz mısın?
Mavi iplik eğerim
Sana mintan dikerim
İşittim yar evlenmiş
Döner baştan dikerim
Karanfilim tüterim
Her saksıda biterim
Eller yarim dediği sıra
Ben boynumu bükerim
Çaya şişe daldırdım
Doldu diye kaldırdım
Ela gözlü yarimi
Ben ele aldırdım
Arabada buğdayım
Sereyim kurutayım
Senin gibi güzeli
Ben nasıl unutayım